Milli Bilinç ve Eğitim
Bir kavmin millet olabilmesi için kültürünü sahiplenmesi gerekir. Sahiplenmek için sevmek, sevmek için de bilmek zaruridir. Bilmek eğitimin bir sonucu olduğu için eğitim kurumlarının objektif değil milli bilince hizmet edecek şekilde tanzim edilmiş bir müfredatla oluşturulmalıdır. Mazideki mümtaz zaferlerin, kahramanların, muvaffakiyetlerin genç zihinlere çok erken yaşlarda kazınması gerekir. Bu bağlamda çoklu kültürlerin bir arada yaşadığı medeniyetlerde farklı milli duygular o medeniyetin kendisine mütemadiyen tehdit oluşturmaktadır. Bu farklılıklar en başta sessiz, ölü bir yığın gibi gözükseler de otoritenin acziyet gösterdiği ilk fırsatta adeta uyanırlar ve geleneğin getirdiği güçle isyan bayrağını çekerler. Örnekleri tarihte bir çok kere tekerrür etmiştir ve çokça imparatorlukların yıkılması bu sebepledir. Devletin varlığına tehdit oluşturan hiçbir gerekçe meşru değildir.Çoklu milletlerden oluşan devletlerin egemen gücü içinde bulundurdukları azınlıkların çocuklarını ilkokul eğitimlerinde asimile etmelidir ve bu meşru bir haktır. Belki de yüz yıllık düzenli bir propaganda elzemdir.
Yorumlar
Yorum Gönder